Döviz kuru ve enerji fiyatları iyileştirilmelidir.
Türkiye’nin düşük kur – düşük faiz politikası, yüksek enflasyon, artan elektrik fiyatları, finansmana erişimdeki güçlükler ve depremin etkisiyle rekabet gücünü kaybeden Türk ihracatçısı, rekabetçi elektrik fiyatları talebini sürdürüyor.
2022 yılı Olağan Genel Kurul toplantısında konuşan Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Lideri, Ege Dokuma ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Yürütme Kurulu Başkanı Jak Eskinazi, “Kıyamet gününden itibaren tüm sorunlarımızı bir kenara bırakıp yaraları sarmaya başladık. 11 ili sallayan deprem Kahramanmaraş merkezli.Orada ki meslektaşlarımızı ve girişimcilerimizi ticari faaliyetlerine geri döndürmek için çalışıyoruz.Pamuğun dokuma merkezi Şanlıurfa, ülkenin dokuma merkezi Kahramanmaraş.Bu nedenle yaşanan tüm sıkıntılar burada yaşanıyor. hepimizi etkiliyor. Diğer bölgelerimiz de sipariş ve talepleri karşılamak için elinden geleni yapıyor. Afet bölgelerindeki fabrikalar da toparlanmaya başladı. Türkiye’nin ihtiyacı olan hammadde yarı mamulünü ihracatçılarımıza sunmaya çalışacaklar.” söz konusu.
Sektörlerimizin günümüz döviz kuru ile rekabet etme şansı yok.
Başkan Eskinazi, 2022 döneminde 1 milyon tonun üzerinde rekor pamuk üretiminin gerçekleştiğine, pamuk ithalatının azaldığına işaret ederek, “Dünyadaki durgunluk ve siparişlerin azalması nedeniyle avantajımızı kullanamadık. pamuk. Önümüzdeki günlerde dünya piyasalarının eski seyrine döneceğini, siparişlerin artacağını ve kur üzerindeki baskının azalacağını umuyoruz. Şubelerimizin hepsi günümüz döviz kuru ile rekabet etme şansına sahip değildir. Dünyadaki elektrik fiyatları yarının altına düştüğü için rekabet gücümüzü kaybettik. Elektrik fiyatları yarı yarıya düşürülürse, rekabet gücümüzü koruyabiliriz. Rekabetçi para birimi, değerli olan rekabetçi güç fiyatı.” dedi.
Merkez Bankası’nın baskıları bir an önce kaldırılmalıdır.
Jak Eskinazi, “Seçimlerde kim iktidara gelirse gelsin sesimizi duyacağımıza inanıyoruz. Ülkemiz dokuma bölümüne sahip çıkmalıdır. Döviz kuru ve elektrik fiyatları güzelleştirilmelidir. Mayıs ayında Milano’daki dokuma makineleri fuarı ITMA’ya gideceğiz. Her yıl yatırım için fabrikalarımızı yenileyecektik, bu kez neler yapıldığını göreceğiz. İnşallah önümüzdeki aylarda siparişlerin tamamlanması ile bu yatırımları yapacak konuma geleceğiz. Yatırımsız olmaz, şu anda sadece sermayemizi korumaya çalışıyoruz. Çok fazla kredi sorunumuz var. Kredi musluklarını açmak kural, olmazsa sanayici günlerce sıkıntı yaşar. Merkez Bankası üzerindeki baskıların bir an önce ortadan kalkmasını diliyorum.” konuşmasını bitirdi.
Türkiye’nin büyüme trendindeki düşüş yılın ikinci yarısında belirginleşecek
Genel kurul toplantısının ardından dokuma ve konfeksiyon ihracatçılarına Türkiye ve dünya ekonomisindeki güncel gelişmeleri aktaran Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Küreselleşmede sakin dönem. Ülkeler arası bağımlılık söz konusudur. Bu bağımlılığın analizi, bölgeselleştirme ve engelleme ile sonuçlanabilir. Avrupa Yeşil Anlaşması, satın almayı ön plana çıkaracak. Türkiye’nin mevcut ekonomik yapısı çağa uygun değil. Türkiye’nin sanayisinin ve tarımının büyümesi gerekiyor. Üretim kalıbı ile tüketim kalıbı arasında önemli bir uyumsuzluk vardır. Türkiye’nin büyüme trendindeki düşüş yılın ikinci yarısında belirginleşecek.” değerlendirmesini yaptı.
Alman ihale kanunu yürürlükte
Avukat Sevil Eskicioğlu ise moda endüstrisinde Türkiye’nin önde gelen ihracat pazarlarından biri olan Almanya’nın uluslararası tedarik zincirlerinde (çocuk işçiliği, kölelik, sendikalaşma yasağı, iş güvenliği) insan haklarının korunması/insan hakları ihlallerinin önlenmesi konusunda kararlıdır. , sosyal standartlara ve sosyal uygunluğa uymayan koşullarda çalışma vb.). Tedarik Zinciri Kanunu ile ilgili jenerik süreçler, kanunun kapsamı, korunan haklar, yükümlülüklerin kapsamı, Türk şirketlerinin nasıl etkileneceği ve Avrupa Birliği (AB) Tüzüğü hakkında sunum yaptı.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı