Haber

Davutoğlu: “Sünniler ve Aleviler Türkiye’nin Geleceğini İnşa Ederken ‘Sen Kimsin’ Diye Sormayacağız”

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Twitter hesabından “Sünni” başlığıyla bir görsel yayınladı. Davutoğlu, “Birbirimizin hakkını koruyup savunduğumuzda bu ülke barış ülkesi olur. Kimliklere bölündüğümüzde, birbirimize ‘öteki’ gözüyle baktığımızda hiçbirimiz huzur bulamayız. acı iki ay önce Maraş’ta, Malatya’da, Adıyaman’da, Hatay’da, Gaziantep’te Sünniler, Aleviler, Türkler, Kürtler aynı enkazda mahsur kaldı, Kimliğin ne diye sormadık. türkiye‘ nın geleceğini inşa ederken ‘Sen kimsin’ diye sormayacağız.

Ahmet Davutoğlu, Millet İttifakı Başkan Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun dün yayınladığı “Alevi” başlıklı görsele istinaden bugün Twitter’da “Sünni” başlıklı bir görsel yayınladı. Davutoğlu görüntüde şunları söyledi:

“Dün Kemal Bey’in samimi görüntüsünü seyrederken bir anda medeniyetlerin ve kültürlerin harmanlandığı Anadolu’nun tarihi gözlerimin önünden geçti. Toros dağlarının zirvesinde, Sünni, göçebe, Türkmen bir ovada doğdum. Bir ovada. Horasan’ı Anadolu’ya taşıyan, babaannem derdi ki, “Horasan bizim ilimizdir, yolumuz İsfehan’dan geçerdi. Kalktık, göç ettik bu topraklara.” Köyümüzün adı bugün Taşkent ama aslı ‘Pirler Kondu’ idi. Köyün adı Pir’di. Kaya, parkın adı Mihrap, parkın sırtını verdiği zirvenin adı Erenler Tepesi, Çeşme adını Sultan Alaaddin Keykubat Sultan Çeşme’den almış yani Sultan Çeşmesi yani ben Anadolu’da Selçuklu Devleti ve Horasan’ın izleri yaşanmıştır.Ben de Cumhuriyetimizin sağladığı imkanlarla birçok mevkilere geldim.Milletimize borçluyuz.Milletimize borçluyuz.Kemal Bey bir Alevi olarak duygularını içtenlikle ifade ederken, izin verin… bir Sünni olarak duygularımı ifade edin. 13. yüzyıl Anadolusu, Sünnilerin ve Alevilerin aynı pirler olan Alevilerin saygı duyduğu bir Anadolu idi.Sünniler ve Aleviler için Pir-i Türkistan Hoca Ahmet Yesevi idi.Adımı aldığım hoca Ahmet Yesevi’dir. ı Veli, Sünnilerin ve Alevilerin ortak aziziydi, bizi kim ayırdı? Bizi kim ayırdı? Bu nehirleri nasıl yeniden birleştirip Anadolu’da bir okyanus olacağız? Evet Sünniyim ama Alevi vatandaşlarımızın haklarını korumak ve savunmak öncelikli görevimdir. Bir başbakan olarak, Hacı Bektaş-ı Veli’de Alevilik konuştuğumda Alevi vatandaşlarımızın gösterdiği teveccühü hala hatırlıyorum. Yine ilk kez başbakan olarak Erzincan’da bir Cemevi’ne girip bizzat namaz kıldığımda yine o duyguyu yaşadım. Aynı uçsuz bucaksız nehrin kollarıyız, bir okyanusa açılan kollarız, ortak geçmişten geleceğe uzanan kollarız. Hacı Bektaş-ı Veli de benim liderim, Hz. Mevlana gibi. O yüzden Hacı Bektaş’taki Alevi hemşehrilerimiz ‘Hacı Bektaş-ı Veli’nin huzuruna bedel ödeyerek giriyoruz başbakanım kaldırırsanız çıkarın’ deyince ilk yaptığım şey oldu. Ankara’ya döndü. Çünkü ‘Para vererek Hacı Bektaş-ı Pir’in huzuruna çıkılmaz’ dedim. Biz o pirlerin, o Horasan evliyalarının çocuklarıyız.

“CUMHURİYETİMİZİN İKİNCİ YÜZYILINA SÜNNİLERLE ALEVİLER, TÜRKLERLE KÜRTLER YAN OMUZ GİRMELİDİR”

Kimimiz Sünni kimimiz Aleviyiz. Alevi dedelerimiz bana ‘Can Ahmet’ derler. Çünkü hiçbir zaman fark yaratmadığımı biliyorlar. Bir Sünni olarak Kemal Bey’i çok iyi anlıyorum. Çünkü bir Sünni olarak bazen bu topraklarda kendimi dışlanmış hissettim. 28 Şubat’ta eşim ve kızlarım başörtülü oldukları için Sünni diye dışlandılar. Birçok uluslararası yayını olan bir akademisyen olarak, türkiye Türkiye’nin en özgür üniversitelerinde akademisyen olarak kabul edilmedim. Kemal Bey’e hak veriyorum. Sorun; Sünnilik Alevilik meselesi değildir. Bu, karşılıklı kimliklere saygı duyulan ortak bir kültür meselesidir. Yüz yılda hepimiz acı çektik. Bu acıya bir son vermenin zamanı geldi. Evet Türküm ama Kürt vatandaşlarımın haklarını korumak benim görevim. Türkçe kadar Kürtçe de bildiğimi hep söyledim. İçtenlikle söyledim. Bir kez daha söylüyorum. Bana ‘Serok Ahmet’, ‘Ser sera, serçava’ diyen Kürtlere hep ben seslendim. Yine böyle sesleniyorum. Birbirimizin hakkını koruyup savunduğumuzda bu ülke barış ülkesi olacaktır. Kimliklere bölündüğümüzde, birbirimize ‘öteki’ gözüyle baktığımız zaman hiçbirimiz huzur bulamayacağız. İki ay önce acı çektik. Maraş, Malatya, Adıyaman, Hatay ve Gaziantep’te Sünniler, Aleviler, Türkler ve Kürtler aynı enkaz altında kaldı. Elimizi uzattığımızda ‘Kimliğiniz nedir’ diye sormadık. Kemal Bey’in samimi sözlerine cevaben şimdi söylüyorum; Sünniler ve Aleviler türkiye ‘ nın geleceğini inşa ederken ‘Sen kimsin’ diye sormayacağız. ‘Biz biriz’ diyeceğiz. ‘Ortak bir geçmişimiz var’ diyeceğiz. ‘Biz pirlerin çocuklarıyız’ diyeceğiz. ‘Biz Hak Muhammed Ali’nin yolcularıyız’ diyeceğiz. ’12 imam, hepimizin imamı’ diyeceğiz. Biri çevremizde fitne çıkartmaya kalktığında ‘Dur’ diyeceğiz. Yeni Türkiye böyle kurulacak. Sünniler ve Aleviler, Türkler ve Kürtler, bu ülkenin eşit ve onurlu vatandaşları olarak Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına omuz omuza gireceklerdir. Ramazan Bayramı yaklaşırken, haydi gelin tanışalım. Gel, selamlaşalım. Selamın özü ile selamlaşalım. Merhaba, barış demektir. İslam barış demektir. Hepsi aynı kökten gelir. Dinimizi, kültürümüzü, medeniyetimizi barış içinde yaşayarak tüm insanlığa örnek olalım. Kemal Bey’e selam ederim. İfadeniz alındı ​​ve eminim ki açıklamamız tüm camia tarafından kabul edilecektir. Tanrıya güven.”

Kaynak: ANKA / Güncel

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu